Çocukluğum köyde geniş bir ailede geçti. Dedem ve babaannemle birlikte yaşardık. Babaannem namazlarını kılar, geleneksel olarak örtünürdü. Dedem de cuma namazlarına giderdi. Ama çocuklarına namaz, tesettür yansımamıştı. Elhamdülillah çocuklarında Allah inancı vardı ama taklidiydi. Küçükken yazları camideki Kur’an kursuna giderdim. Gayretli bir öğrenciydim. Fıtraten uygun olduğumuz için sure ezberi, ilmihal bilgileri beni cezbederdi. İlkokul döneminde okuldan geldikten sonra Elmalılı Hamdi Yazır’ın Kur’an-ı Kerim mealini tam olarak anlamasam da okumaya çalışırdım. Lisede yurtta kalırken mescitte namazımı kılar, orda bulduğum Kur’an mealini biraz okurdum. Her şeyi tam olarak idrak edemesem de namaz kılmak, okumak göğsüme ferahlık verir; iyi gelirdi. Şu an anlıyorum ki kimliğimde Müslüman yazsa da İslam’ı tam olarak bilmeden ve yaşamadan büyümüşüz. Müslim, Buhari gibi kaynakları geçtim hadis-i şerif ne demek onu bile tam olarak bilmiyormuşum.
2011 yılında üniversiteye gittim. 2012 yılının yazında arkadaş ortamımda değişiklik oldu. Yeni arkadaşlarım tesettürle yeni tanımışlardı ve birlikte her akşam teravihe gidiyor, iftar, sahur yapıyorduk. Arkadaşlarımdan etkilenip onların da desteği ile ilçeye pazara gideceğimiz gün uzun etek giyip şal bağlayıp öyle gittim. Annem babam başta olmak üzere herkes şaşırmıştı. Tesettürün farz olmasının tam bilincinde olmadığım için ve eve gelince de annemin “okulun var, bitsin kapanırsın.” gibi cümleler kurmasıyla birlikte örtünme kararımdan utanmam sonucu devamını getiremedim. Bir günlük bir deneyim olarak kaldı. Ta ki yaz tatili bitip tekrar üniversite başlayıp okuduğum şehre dönünceye kadar. Yine arkadaş ortamımda değişiklikler olmuştu. Namazlarım oturmuş, ilmi noktada kendimi daha da geliştirmiştim. Kur’an’ı kerim mealini, tefsirleri, kitapları çok okuyordum. Bazı âlimleri ve Sözler Köşkünü de o sıralar çok dinliyordum.
Namazlarımdan sonra “Allah’ım senin razı olacağın şekilde tesettüre girmek ve razı olacağın şekilde tesettürümü sürdürmek istiyorum. Sen bana tesettürü sevdir.” diye bol bol dua ediyordum. Telefonda aileme “tesettüre girsem nasıl olur?” gibi sorular soruyordum. “Seni eve almayız” tarzında şakalar yapıp “okulun bitsin, öyle kapanırsın” diyorlardı. Çünkü ailemin gözünde tesettürlü olmak, iş bulamamak demekti.
O zamana kadar yaşayacağımın garantisi olmadığını söylemiştim. Ailemin haberi olmadan 2013 yılının Ocak ayı geldiğinde tesettür ile şereflendim. Akrabalarım öğrendiğinde çok şaşırmıştı. “Her şey aklımıza gelirdi de kapanacağın aklımıza gelmezdi.” demişlerdi çünkü ortamına göre uç noktada giyim tarzım olabiliyordu. Hatta akrabalarım “ilerde kocan isterse açılmaz mısın?” gibi bir soru bile yöneltmişlerdi. Ben Rabbimin rızasını kazanmak için kapandım, kimsenin demesiyle de açılmam, demiştim.
Tesettüre girdikten 2-3 ay kadar sonra yüz yüze akrabalar ve babamla görüştük. İlk gördüklerinde şaşkınlıktan kahkaha ile gülmüşlerdi. “Bu şekilde köye gelme, el âlem ne der sonra” demişti babam. Kim ne derse desin umurumda değil, mezara girdiğimde yanımda kimse olmayacak, ben tek olacağım; bundan sonra böyleyim, demiştim.
Rabbim Bunları söyleme cesareti vermişti. Rabbimin Lütfü ve yardımı olmasa bu kadar kararlı olamayabilirdim. Beklediğim kadar kötü tepkileri olmadığı için de mutlu olmuştum. Tesettüre girmem konusunda ablamın ve eşinin desteği de bana güç olmuştu. Bir de o zamanlar kıyafet konusunda bu kadar çok seçeneğimiz yoktu. Belli başlı markalar vardı. Onlara da öğrenci halimizle, maddi durumumuz yeterli olmuyordu. Çok yakın arkadaşım “eğer tesettüre girersen ilk kıyafet hediyen benden” demişti. Birlikte gidip 1 tane kap, 2 tunik, 1 tane eşarp almıştık. Çok mutlu olmuştum. Rabbim ondan razı olsun, beni sevindirdiği gibi Rabbim de iki cihanda onu sevindirsin ve iki cihan saadeti versin. Yurt arkadaşımın da çok büyük desteği olmuştu; örtümü nasıl bağlayacağımı göstermiş, eşarplarını, pardösülerini benimle paylaşmıştı. Hatta yurtta kına yaktığımız bir tesettüre girme partisi bile düzenlenmişlerdi.
Üniversitede yeni yeni başörtüsü serbestliği gelmeye başlamıştı. Ben de elhamdülillah tesettürümle üniversiteme girebiliyordum. Sene 2013 olmasına rağmen tesettürlü olduğumuz için “örümcek kafalı bunlar” diye hitap eden hocalarımız olmuştu. Tesettürlü beni görünce mutlu olan arkadaşlarım olduğu gibi yadırgayan arkadaşlarım da olmuştu. Sonra o üniversiteyi ve mühendislik bölümünü bırakıp başka bir üniversitede okul öncesi öğretmenliğine geçtim. Üniversitelerde de tesettür serbestliği gelince rahat ettik elhamdülillah ama hâlâ iş hayatında bazen mobbing uygulamaya çalışan idareciler olabiliyor. Yönetmelikte yazanları bildiğimi ve aykırı bir durumumun olmadığı söyleyince susuyorlar.
Son olarak tesettüre bugün girecek olsam, tesettürü sevmem ve daha kolay girmem için şunları yaparak ilerlerdim:
- Bir yandan imanımı kuvvetlendirmek için çalışırdım. Mesela ilmihal, hadisi şerif, Kur’an’ı Kerim, meal- tefsir bilgimi arttırırdım. Ehlisünnet hocaları dinler, haftada en az bir kez bir ilim meclisinde bulunurdum. Bununla birlikte namazlarımı oturturdum; zorlanıyorsam önce farzlardan başlardım. Kendime namaz arkadaşı edinirdim… Tesettür konusunda da çok acele etmeden, ecel de gelmeden tedrici olarak ilerlerdim. Kendimi maddi manevi çok zorlamadan ilk başlarda var olan kıyafetlerimi uyarlardım. Sonrasında tesettürümü iyileştirmeye gayret edip ferace, büyük boy örtülerle ilerlerdim.
- Arkadaş çevremi gözden geçirirdim. “Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.” (Ebu Davud, Edeb, 19) hadisi şerifinden dolayı beni hayra yönlendirecek, namaz kılan ve tesettürlü arkadaşlar edinirdim.
- Bol bol dua eder, beni seven kişilerden de bana dua etmelerini isterdim. Şu şekilde dua ettiğimi hatırlıyorum, gerçekten çok faydasını görmüştüm elhamdülillah: “Allah’ım senin razı olacağın şekilde tesettüre bürünmeyi nasip et. Tesettürümü bana sevdir. Kardeşlerime, arkadaşlarıma da senin razı olacağın şekilde tesettüre bürünmeyi nasip et. “
Örtü nimetini bizlere bahşedip fıtratımıza koyduğu için ve örtü ile bizi kötülüklerden muhafaza ettiği için Rabbime hamdü senalar olsun. Selam ve dua ile…
Şükriye Arlı
Yorum yok! İlk sen ol.