“Popüler kişisel gelişim sohbetlerinde insanın gelişmesi için konfor alanından dışarı çıkmasının gerekliliğinden sıkça bahsedilir. Yaratılışı gereği insan için konforun bir bataklık olduğu ve bu bataklığın zaman geçtikçe rehavete ve tembelliğe sebep olduğu fikrine katılıyorum. Hatta Allah’ın bize nasip ettiği imtihanları da bu bağlamda değerlendiriyorum. Hayatta karşılaştığımız zorlukların, hayatın içinde Allah’ın bize nasip ettiği çeşitli sürprizlerin ve dahi olumlu veya olumsuz olarak algıladığımız tüm imtihanların bizim üzerimizdeki ilk etkisi genelde bizi alışageldiğimiz zihin, beden ve gönül rahatlığından ayırmak olur. Yeni bir imtihanla karşılaştığımızda; hayatın içinde aktif bir şekilde rol almaya devam etmek için yeni karşılaştığımız bu durumla başa çıkmak adına zihin ve gönül dünyamızda yeni bir adaptasyon geliştirmek zorunda kalırız. Bol bol düşünmek, içsel çatışmaları anlamlandırmak, istişareler yapmak, yeni yollar bulmak ve denemek zorunda kalırız. Kısacası olduğumuz halin dışına çıkmak için irademizin dışında bir yolculuğa çıkarız. Allah bizi böyle bir imtihana dahil etmese biz bu değişimi ve dönüşümü hiç talep etmeyiz aslında. Çünkü bazen bize mevcut durumu korumak diğer tüm belirsizliklerle karşılaşma ihtimalinden daha sevimli gözükebilir. Bu yüzden olumlu veya olumsuz olarak algıladığımız her imtihan bizi bir dönüşüme çağırır. Çünkü eski halimizle ve süregelen planlarımızla karşılaştığımız bu yeni durum ile başa çıkmamız zor olabilir. Bu dönüşüm bizim algılayışımıza bağlı olarak bizi daha iyi bir insan da yapabilir daha kötü de yapabilir. Bu nedenle hayatta yeni olarak karşılaştığımız her durum, olay veya deneyim içinde bizim daha bir iyi insan olma ihtimalimizi barındırır. Bizi, mecburen mevcut alışkanlıklarımızın dışında düşünmeye, hissetmeye ve davranmaya iter. Dünyada zaman geçirdikçe deneyimlediğimiz imtihanların miktarı artar. Dolayısıyla konfor alanımızın dışına çıktığımız alanlar da sıklaşır. Böylece Allah bize konfor alanımızdan özgürleşme imkanı sunar. İhlaslı bir kul olmak için gereken tam da budur. Ancak şartlardan, mekanlardan, insanlardan hatta zamandan özgürleşme yolunda olan birisi kulluğu tamamen Allah’a has kılarak Tevhid’i deneyimlemiş olur.”
Zeynep
Yorum yok! İlk sen ol.