Birisi bana karşı bir hata işlediğinde o kişide baktığım ilk şey bu hataya dair mahcubiyet duyması veya duymaması olur. Bunu ilk kez lise yıllarında bir arkadaşım beni uzun süre ayakta beklettikten sonra onun tavrında beni ona dair teselli edecek bir şeyler aradığımda fark etmiştim. Evet, onun davranışlarında mahcubiyet aramıştım. Çünkü yaptığın hataya dair mahcubiyet duymak içinde pek çok erdemi aynı anda barındırıyordu. Mesela öncelikle kişinin yaptığı hatalı davranışa dair bir farkındalık ve öz eleştiri geliştirmesi gerekiyordu. Sonra yaptığı hatalı davranışı tanımlayıp bu davranışın karşısındaki insanda oluşturabileceği maddi ve manevi muhtemel zararın yükünü karşılamaya gönüllü olması gerekiyordu. Bu yüzden mahcubiyet sadece sözlerde değil davranışlarda da kendini göstermeliydi. O zaman mahcubiyetini ifade etmek de kişiye özel geliştirilmesi gereken özgün bir üslup ve ahlak gerektirirdi. Mahcup olabilmek, bunu ifade etmek için yollar aramak, gönül almak, telafi etmek için aksiyon almak bunlar hep ahlakın bir parçasıydı aslında. Bu durumda kendi hatasına karşı olan tavrı, kişinin ahlakına dair pek çok haber veriyordu. Belki de bu yüzden hiç hata yapmayan insandan ziyade hatadan sonra mahcubiyet duyacağını ve gönlünü alacağını bildiğin insanla beraber olmak daha çok güven veriyordu. Kişinin kendi yaptığı hataya dair bir diğer insana karşı duyması gereken mahcubiyet hakkında düşünürken aklıma kişinin Allah ile olan ilişkisinde mahcubiyet duymasının gerekliliği geldi. Kullardan bir aciz kul olarak ben bile bana karşı hata işleyen birisinde bu denli mahcubiyet ve telafi esamesi arıyorsam; Allah’a karşı bir hata işlediğimde, hatadan sonraki her anımda Allah’ın benden bir mahcubiyet ifadesi beklediğini anlıyorum. Bunun Allah için ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar anlıyorum. Ben bir hata işliyorum, Allah beni izliyor. Hatam ile yüzleşme cesaretini gösterip O’na bunu itiraf edebilecek miyim yoksa hatamı göz ardı edip O’nu üzecek ve aramızdaki ilişkiye zarar mı vereceğim? Mesele gerçekten hata işlemek değil; mesele, hata işledikten sonra gönül almayı, telafi etmeyi bilmekle alakalı.
Zeynep
Yorum yok! İlk sen ol.