Cömertlik kavramını çoğu zaman sahip olduğumuz maddi kaynakları diğerleriyle paylaşmak olarak tanımlarız. Allah’ın El-Kerim isminin tecelli ettiği bir Müslüman zihin ve gönül için ise bu tanım yetersiz kalır. Bir ahlak olarak cömertliğin hakkını vermek için kişi, öncelikle bünyesinde barındırdığı nimetlere hikmetle bakmaya niyet etmelidir. Sonrasında bu nimetleri önce kendisi, sonra yakın çevresi ve sonra da ümmet için nasıl faydalı hale getireceği üzerine tefekkür etmelidir. Bu nimetlere; bir mizaç özelliği, kişisel imtihanlardan çıkarılan bir hikmet, bedensel bir güç, ilim gibi pek çok şey dahil edilebilir. Burada önemli olan kişinin kendi varlığına bu gözle bakması ve “Bendeki bu gerçeği diğerleri için nasıl hayra dönüştürebilirim?” diye kendine sormasıdır. Bu sorunun ardından kişi sahip olduğu nimetlerin zekatını kendi cinsinden vermek için yola koyulur. Ayrıca bünyesinde barındırdığı hiçbir kaynağı ümmetten mahrum etmemek için niyet etmiş olur. Ancak bu şekilde, kendine bütüncül olarak bakan bir kişi Allah’ın El-Kerim isminin yansıması olabilir.
~Zeynep
Yorum yok! İlk sen ol.