“Acizim, bu yüzden beklentilerim var. Beklentilerimin ve ihtiyaçlarımın olduğunu reddetmiyorum çünkü onların daha kâmil bir kul olmam için birer vesile olduğunu biliyorum.”
İnsanlar bize genelde beklentisiz bir hayat sürmemizi önerir. Çünkü denilir ki “beklentin çok olursa, hayal kırıklığın da çok olur.” Evet, bu söze kısmen katılıyorum ama gerçekçi ve pratik bulamıyorum. Belki de çok beklentili bir insanım. Öyle miyim? Bilmem. İnsanın beklenti içinde olmasını yaratılışının bir parçası olarak görüyorum. Çünkü insanlar olarak aciz varlıklarız. Her zaman maddi veya manevi bir şeylere mutlaka ihtiyacımız var. Beklentili bir varlık olmamız da tam da bu yüzden kaynaklanıyor. Diğerlerine verdiğimiz hiçbir şeyin kaynağı bizde sonsuz değil. Dahası, verebildiklerimiz kadar veremediklerimiz de mevcut. Bu kadar aciz ve ihtiyaç halindeyken beklentisiz bir insan olmaya çalışmak gerçekçi değil. Çünkü kendi kendimize yetemiyoruz. Yeri geldiğinde bir çift gülüşe bile kuvvetle ihtiyaç hissedebiliyoruz. Durum böyleyken tam olarak nasıl beklentisiz olma iddiasında bulunabiliriz ki? Dolayısıyla beklentide olduğumuzu hissettiğimizde de kendimizi kötü hissetmemize gerek yok. Tam aksine kendimizi her beklenti içinde hissettiğimizde kendi kulağımıza şunu fısıldayabiliriz: “Acizim, ihtiyaçlarım var; bu yüzden bekliyorum.” Hatta sonra şöyle de devam edebiliriz: “Kimden her ne bekliyorsam, o da aciz. En az benim kadar aciz ve ihtiyaç sahibi. Benim, ondan beklentilerimin farkında olamayabilir, olsa da bu beklentileri karşılayamayabilir.” Ben aciz, o aciz, sen aciz. O zaman ben şimdi bu beklentilerle, bu beklentilerin işaret ettiği ihtiyaçlarımla ne yapmalıyım? Nasıl doldurmalıyım boşluklarımı?
Mesela bu beklentilerimi aciz olmayan, ihtiyaç sahibi olmayan, ihtiyacım olan maddi ve manevi her kaynağın tek sahibi olan Allah’a yönlendirebilir miyim? O’ndan beklenti içinde olabilir miyim? Hem ben ihtiyaçlarımı gidermesini O’ndan beklersem ve O’ndan doğru şekilde istemeyi bilirsem, O beni asla hayal kırıklığına uğratmaz. Hem de ihtiyaçlarımı gidermek için karşıma, benim beklediğimden çok daha hayırlı vesileler, insanlar çıkarabilir. Çünkü ben bazen kendime, ihtiyacıma karşılık gelecek şekilde doğru bir beklenti inşa etmiş olamayabilirim, O’ndan istediğimde ve beklediğimde ise O hep ihtiyaçlarımı en hayırlı şekilde karşılar. Öncelikle buna iman etmeliyim, O’ndan nasıl bekleyeceğimi öğrenmeliyim, O’ndan istemeliyim, O’ndan gelene razı olacak bir gönül yetiştirmeliyim, diğer insanların O’ndan gelene küçük bir vesile olduğunu hatırlamalıyım. Bu nedenle diğer insanlardan beklediklerimi de yine Allah’tan istemeliyim.
Acizim, bu yüzden beklentilerim var. Beklentilerimin ve ihtiyaçlarımın olduğunu reddetmiyorum çünkü onların daha kâmil bir kul olmam için birer vesile olduğunu biliyorum.
Zeynep
Yorum yok! İlk sen ol.