Anne olmadan önceki hayatımda arkadaşlarımla farkındalık dolu entelektüel sohbetlerin, akademik paylaşımların, istişare toplantılarının, yeni projeler ve etkinlikler için fikir alışverişlerinin içinde olmaktan çok keyif alırdım. Bu tür sohbetlerin içinde tatmin hissi ve aidiyet bulurdum. Muhtemelen bu sohbetlerden hala çok keyif alıyorumdur ancak benim ana gündemim ise son birkaç aydır bunlardan çok başka. En büyük gündemim oğlumun temel ihtiyaçları; beslenmesi, uykusu, hijyeni, tuvaleti ve gazı. Bunlar ise diğer bütün sohbet konularından daha canlı gündemler çünkü sürekli bir döngü içinde tekrar ediyorlar. Günün pek çoğunda bu gündemleri zihnimde ve dilimde taşıyor olmanın anne olmadan önceki ben’e göre şu andaki beni çok daha mütevazi kıldığını hissediyorum. Çünkü yeni heyecanlı projeler ve fikirler yerine olabilecek en az derin konular olarak sürekli oğlumun tuvaletini, beslenmesini ve gazını düşünüyor olmanın biraz egomu incittiğini itiraf ediyorum. Çünkü bu gündemler önceden talep ettiğim şekilde derinlik içermediği için beni daha az önemli bir insan gibi hissettiriyor. Böylece dünyanın ben olmadan da gayet güzel dönebileceğini hatırlıyorum. Sonra da gerçek önemin ve anlamın nerede olduğunu hatırlıyorum. Bir eyleme veya düşünceye önem atfeden şeyin Allah rızası olduğunu da hatırlıyorum.
Anne olmadan önceki hayatımda günlük sohbetlerden sıkça sıkıldığımı ve daha derin sohbetler içinde olmayı istediğimi biliyorum. Şimdiyse aynı şekilde gündelik sohbetlerin içinde olmaktan eskisi kadar can sıkıntısı duymadığımı fark ediyorum. Artık her inançtan ve eğitim seviyesinden insanla üzerine sohbet edebileceğim ortak bir konu var. İstemeden topluma dair zihnimde oluşturduğum bazı sınıflandırmaların annelik söz konusu olduğunda ne kadar da geçersiz olduğunu anlıyorum. Yoldan geçen herhangi bir anneyle üzerine konuşup dertleşebileceğim bir sürü şey var gibi hissediyorum. Annelikle beraber evrensel bir deneyim atmosferiyle tanıştığım için çok müteşekkir hissediyorum. Bahsettiğim atmosfer yeni bir dille veya kültürle tanışmış gibi bir hissettiriyor beni. Annelik deneyimimde önceden anlamakta yetersiz kaldığım bazı şeyleri anlamladırabiliyor, günlük rutinlerde önceden tahmin ettiğim kadar canım çok sıkılmıyor ve annelik pratiklerimin ayrıntılarında yeni anlamlar buluyorum. Bunların hepsini de Allah’ın yarattığı sünnetullah çerçevesinde idrak etmeye gayret ediyorum.
Böyle düşününce yeni bir araştırma yapmak veya yeni Bi’tanıdık projeleri düşünmek ile oğlumun gazını düşünmek arasında çok fark kalmıyor benim için. İşte bu şekilde de egomu incindiği yerlerden şifalandırmaya çalışıyorum ve sonra yine eşime soruyorum: “En son ne zaman tuvaletini yapmıştı?”
Zeynep
Yorum yok! İlk sen ol.