“Sözün özü, şu an yaşadığımız dünyada eşcinsel olmakta hiçbir sorun yok. Bu dünyanın kanunları eşcinselliği meşrûlaştırdı. Fakat şunu unutmamak gerekiyor: Müslümanlar bu dünyanın kurallarına göre değil, Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına göre yaşarlar.”
Sözüm ona onur günlerini geride bıraktığımız günlerde, gördüğüm birkaç twit ve ardından yaptığım küçük bir araştırma beni çok şaşırttı. Üniversite hayatım boyunca birebir muhatap olmasam da aldığım kitle derslerinde, umuma açık yerlerde karşılaştığım ahlaka mugayir davranışlarıyla veya yaptıkları eylemlerle eşcinsel insanları görüyordum. Doğal olarak bu insanları yazdıkları, söyledikleri ve yaptıklarıyla dinle alakalı olmayan insanlar olarak addediyordum kendi içimde. Gözlemlerimin yanı sıra ufak bir literatür taramasıyla Türkiye’deki pek çok eşcinsel aktivistin din olgusuyla pek alakalı olmadıklarını, olsa da canları istediği gibi yaşamaya başladıktan sonra dinden uzaklaştıklarını okudum.
Yazımın başında beni deyim yerindeyse dumura uğratan twitlerden bahsetmiştim. Bahsettiğim twitlerde insanlar bunun gayet normal olduğunu herkesin istediğini yapmakta özgür olduğunu söylüyordu. Beni şaşırtan nokta bu değildi, bunu yazan insanlardı. Bu tarz twitleri atan bazı profiller başörtülüydü. Bu da bu insanların Müslüman olduğunun bir göstergesiydi doğal olarak. Ayetler ve hadisler apaçık ortadayken bir Müslüman eşcinselliği nasıl doğal karşılardı? Argümanları neydi? Lut kavminden habersizler miydi?* Aklımda bu tarz sorularla internette biraz gezinmeye başladım.
Karşıma çıkan şeyler neler miydi: inclusive mosqueler, gay imamlar ve bunun bir günah olmadığını savunanlar… Bu gibi İslami(!) lgbt hareketleri Türkiye’de yaygın değil fakat dünyada pek çok örneği var. Vaktime acımadım; oturdum bu insanların nasıl kendilerini “lgbt muslim” olarak tanımladıklarını ve gerekçelerini anlamaya çalıştım. Genel olarak bu insanlar üstünlüğün takvada olduğunu, Allah’ın sonsuz merhametini, İslam’da ırk ve dil üstünlüğünün olmadığı gibi cinsel yönelimin de İslam için önemli olmadığını savunuyorlar. Aynı zamanda Mevlana’nın “ne olursan ol yine gel” sözü pek çoklarının dilinde. Peki Lut kavmi hakkındaki ayetler ve Peygamber efendimizin livata hakkında buyurduğu hadisler hakkında ne diyorlar dersiniz? Hiçbir şey demiyorlar desem yeridir. Bu insanlar kendilerine sevgi, barış, çiçek, böcek üzerine bir dünya kurmuşlar. Kulakları Hakk’a tıkalı bir şekilde küçük kıyametlerine doğru koşuyorlar!
Yurtdışında böyle, peki buradaki Müslümanlara ne oluyor da lgbt’nin neferleri oluyorlar? Gözlemlediğim kadarıyla olan şu; gençler trend neyse onun peşine takılıyor. Starbucks, pride’a özel içecek mi piyasaya sürmüş; h&m, pride için özel kıyafetler mi satışa sunmuş, tamam. Peki neden bu gençler ana akımın peşinden sürükleniyorlar da İslam’ın dediğine kulak tıkıyorlar? Bunun nedenini ben de bilmiyorum. Öte yandan bildiğim şey şu; ergenliğe kadar çocuklarımıza dini eğitimi tam vermeyip ergenliğe girince de kızı başını kapatması için, oğlanı da cumadan cumaya namaz kılması için zorlamakla dindar bir nesil yetişmeyecek. Klişe olacak ama her şeyin başı aile. Evde din tam anlamıyla yaşanmadıkça, çocuklara da gerekli ve doğru eğitim verilmedikçe başörtülü lgbt aktivistleri ile daha çok karşılaşacağız gibi gözüküyor.
Sözün özü, şu an yaşadığımız dünyada eşcinsel olmakta hiçbir sorun yok. Bu dünyanın kanunları eşcinselliği meşrûlaştırdı. Fakat şunu unutmamak gerekiyor: Müslümanlar bu dünyanın kurallarına göre değil, Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına göre yaşarlar. Bu dünyada insanların koyduğu doğrular değişir ama ayetler ve Peygamber efendimizin (sav) sözleri değişmez, eğilip bükülmez. Müslümanın doğrusu bu dünyaya göre şekillenmez.
Rabbimizin bizleri kaldıramayacağımız imtihanlarla sınamaması, nefsimize boyun eğdirmemesi ve bu dertten muzdarip olanlara selamet vermesi duası ile…
*Bknz: Hud Suresi 77-83. ayetler
Nehir
Yorum yok! İlk sen ol.