Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
Bundan bir yıl önce biri bana kendi kararın ile tesettüre gireceksin ve bunu burada anlatacaksın deseydi büyük ihtimalle güler geçerdim. Sanırım hayatın en güzel yönlerinden biri bu: Bizim için Rabbimiz tarafından en güzel şekilde yazılan kaderi bilemememiz, onun verdiği heyecan ve kimi zaman endişe halinde Rabbimize sığınmamız.
Gelelim bu kararı nasıl verdiğime. Bunu anlatabilmem için biraz hayatımdan ve çocukluğumdan bahsetmem beni anlamanızı sağlayacaktır. Kalabalık bir aile ile büyüdüm ve bunun hem olumlu hem olumsuz yönleri hayatımı şekillendirdi. Kalabalık bir ortam demek bazen kendi fikirlerini ve duygularını açıkça dile getirememek demek olabiliyor, bunu büyük ailesi olanlar anladı bile. Belki de bu sebeple pek de konuşkan bir çocuk değildim. Beni tanıyan herkes bilirdi hatta yerli esnaf amcalardan biri bana “konuşmayan kız” derdi. Okumayı ve yazmayı öğrendikten sonra konuşmadıklarımı günlüğüme yazdım ve kitaplar okumaya başladım. Bu benim için hayatın rengiydi sanki. Evdeki kitaplarım bitince halk kütühanesinden kitap almaya başladım ve ilkokulum biteceği zamanlarda halk kütühanesinde çocuklar arasında kitap okumada derece aldım. Bu zamandan itibaren geçirdiğim ortaokul hayatımda da Allah’ın izniyle başarılıydım ve lise yılları işte… Rabbimle tanışmam burada başladı. Lisede ilk yılımın ikinci dönemi bir gün okuldan eve geliyordum ve sokağın ortalarındayım, bir komşumuz bana “Siz taşındınız.” dedi ve benim bundan haberim yoktu. Oradaki kalbimin çırpınışını şu an yazarken bile o günkü gibi hissediyorum. O büyük aile bozulmuş ve biz çekirdek aile olarak başka bir eve geçmiştik. İlk bir yıl taşındığımız evde ağlayarak uyumakla geçti, ardından düşen notlarım… Kısaca dipteydim. Tutunacak bir dal bulamamıştım, sadece bazı geceler yatağımda sessizce süzülen gözyaşlarım arasında “Allah’ım beni bırakma.” diyordum. Bu yaşadıklarımı aileme yansıtmamaya çalıştım ama düşen notlarım beni ele verdi. Öğretmenlerimin dikkatini çekti çünkü iyi bir öğrencinin bu kadar düşmesi dışarıdan ilginç görünür tabii ama kimse “Derdin ne?” demeden sadece notlarımla beni yargılıyordu. Bu böyle çok sürmedi, ailem ve hocalarım derslerimin düzelmesi için beni destekleyince durum olumluya döndü ama ben iyi değildim. Sanki o tutunacak dalı bulamamıştım henüz. Bunca yaşanan olayda bana çok yakın ama göremediğim bir şey vardı sanki. Bu arayış doğru sokağı bulmak için yanlış ve çıkmaz sokaklara girmek gibi beni çıkmaz bir sokağa sokmuştu ve çok yalnız hissediyordum. Bu sokak haram sevdaydı. Başlarda haram olduğunu bilmeden ettiğim sohbetler, mesajlaşmalar sonrasında tövbe sebebim olacaktı. Bir gün bizim geleceğimiz ne oluru düşündüm ve o an içimden bir ses bir şeylerin yanlış ve ters olduğunu söyledi ve bana öyle geliyor sanıp karşımdaki ile paylaşınca bana öyle gelmediğini anladım. Çünkü benim için değerli olan bu kişi onda benim bir değerim olmadığını açıkça yüzüme vurdu ve o an tutunduğumu sandığım dal kırıldı sanki. Sonrasında bu psikoloji ile girdiğim üniversite sınavım çok da güzel geçmedi ve mezuna kaldım. Başlarda diplerde olduğumu sanırken şu an dipteydim asıl. Elimde hiçbir şey yok gibiydi.
Mezuna kaldığım bu yılda başta sağlıklı bir psikoloji için psikoloğa gittim ve orada hayallerimi hatırladım bir de aklımın bir köşesinde kalan büyüdüğümde gireceğim tesettür fikri. Sonra zamanla Kur’an mealinden tesettür için bilgi edinirken Rabbimle tanıştım ve herkes beni unutmuşken Rabbim “Seni terk etmedim ve darılmadım da[1]” diyordu. Tesettüre girmeden önce aklımda birçok soru işreti vardı param yeter mi kıyafet almaya, etrafıma ne derim, ya doğrusunu yapamazsam, ailem ne der birçok fikir -bunların hiçbiri olmadı çok şükür hatta onlardan aldığım destek benim hayatıma motivasyon olarak döndü.- Bir gün tüm bunları geride bırakıp bunu yapmaya niyet ettim, o gün çokça dua ettim ve dışarı ilk adımımı besmele ile attım. Hayatımda kendimi hiçbir zaman hissetmediğim kadar rahat, güvende, huzurlu, özgür hissettim. Sanki benim bir parçam gibiydi ve bana değer katıyordu ve dedim ki benim yaşadığım tüm bu olaylar Rabbimin bana uzattığı bu dalı bulmak içinmiş. ELHAMDÜLİLLAH
Yorgun Savaşçı
[1] Duha Suresi 3. ayet
Photo by imad Clicks on Unsplash
Yorum yok! İlk sen ol.